imkân

imkân

See also: imkan

Turkish

Etymology

From Ottoman Turkish امكان‎ (imḱân), Arabic إِمْكَان‎ (ʾimkān).

Pronunciation

• IPA^(key): /im.can/

Noun

imkân (definite accusative imkânı, plural imkânlar)

1. possibility
2. opportunity, potential (chance for advancement, progress or profit

Synonyms

• olanak

Declension

Inflection
Nominative	imkân
Definite accusative	imkânı
	Singular	Plural
Nominative	imkân	imkânlar
Definite accusative	imkânı	imkânları
Dative	imkâna	imkânlara
Locative	imkânda	imkânlarda
Ablative	imkândan	imkânlardan
Genitive	imkânın	imkânların
Possessive forms Nominative Singular Plural 1st singular imkânım imkânlarım 2nd singular imkânın imkânların 3rd singular imkânı imkânları 1st plural imkânımız imkânlarımız 2nd plural imkânınız imkânlarınız 3rd plural imkânları imkânları Definite accusative Singular Plural 1st singular imkânımı imkânlarımı 2nd singular imkânını imkânlarını 3rd singular imkânını imkânlarını 1st plural imkânımızı imkânlarımızı 2nd plural imkânınızı imkânlarınızı 3rd plural imkânlarını imkânlarını Dative Singular Plural 1st singular imkânıma imkânlarıma 2nd singular imkânına imkânlarına 3rd singular imkânına imkânlarına 1st plural imkânımıza imkânlarımıza 2nd plural imkânınıza imkânlarınıza 3rd plural imkânlarına imkânlarına Locative Singular Plural 1st singular imkânımda imkânlarımda 2nd singular imkânında imkânlarında 3rd singular imkânında imkânlarında 1st plural imkânımızda imkânlarımızda 2nd plural imkânınızda imkânlarınızda 3rd plural imkânlarında imkânlarında Ablative Singular Plural 1st singular imkânımdan imkânlarımdan 2nd singular imkânından imkânlarından 3rd singular imkânından imkânlarından 1st plural imkânımızdan imkânlarımızdan 2nd plural imkânınızdan imkânlarınızdan 3rd plural imkânlarından imkânlarından Genitive Singular Plural 1st singular imkânımın imkânlarımın 2nd singular imkânının imkânlarının 3rd singular imkânının imkânlarının 1st plural imkânımızın imkânlarımızın 2nd plural imkânınızın imkânlarınızın 3rd plural imkânlarının imkânlarının

Derived terms

• imkânsız