bulaşık
Turkish
Etymology
From Ottoman Turkish بولاشق (bulaşık), derived from بولاشمق (bulaşmak).
Noun
bulaşık (definite accusative bulaşığı, plural bulaşıklar)
- the dishes (dishwashing)
Declension
Declension of bulaşık
singular (tekil) | plural (çoğul) | |
---|---|---|
nominative (yalın) | bulaşık | bulaşıklar |
definite accusative (belirtme) | bulaşığı | bulaşıkları |
dative (yönelme) | bulaşığa | bulaşıklara |
locative (bulunma) | bulaşıkta | bulaşıklarda |
ablative (ayrılma) | bulaşıktan | bulaşıklardan |
genitive (tamlayan) | bulaşığın | bulaşıkların |
Derived terms
- bulaşık yıkamak
Adjective
bulaşık
- dirty
- messed up
- (medicine) contagious
Declension
predicative forms of bulaşık
present tense | ||||
---|---|---|---|---|
positive, declarative | positive, interrogative | negative, declarative | negative, interrogative | |
ben (I am) | bulaşığım | bulaşık mıyım? | bulaşık değilim | bulaşık değil miyim? |
sen (you are) | bulaşıksın | bulaşık mısın? | bulaşık değilsin | bulaşık değil misin? |
o (he/she/it is) | bulaşık / bulaşıktır | bulaşık mı? | bulaşık değil | bulaşık değil mi? |
biz (we are) | bulaşığız | bulaşık mıyız? | bulaşık değiliz | bulaşık değil miyiz? |
siz (you are) | bulaşıksınız | bulaşık mısınız? | bulaşık değilsiniz | bulaşık değil misiniz? |
onlar (they are) | bulaşık(lar) | bulaşık(lar) mı? | bulaşık değil(ler) | bulaşık değiller mi? |
past tense | ||||
positive, declarative | positive, interrogative | negative, declarative | negative, interrogative | |
ben (I was) | bulaşıktım | bulaşık mıydım? | bulaşık değildim | bulaşık değil miydim? |
sen (you were) | bulaşıktın | bulaşık mıydın? | bulaşık değildin | bulaşık değil miydin? |
o (he/she/it was) | bulaşıktı | bulaşık mıydı? | bulaşık değildi | bulaşık değil miydi? |
biz (we were) | bulaşıktık | bulaşık mıydık? | bulaşık değildik | bulaşık değil miydik? |
siz (you were) | bulaşıktınız | bulaşık mıydınız? | bulaşık değildiniz | bulaşık değil miydiniz? |
onlar (they were) | bulaşıktılar | bulaşık mıydılar? | bulaşık değildi(ler) / değillerdi | bulaşık değil miydiler? |
indirect past | ||||
positive, declarative | positive, interrogative | negative, declarative | negative, interrogative | |
ben (I was) | bulaşıkmışım | bulaşık mıymışım? | bulaşık değilmişim | bulaşık değil miymişim? |
sen (you were) | bulaşıkmışsın | bulaşık mıymışsın? | bulaşık değilmişsin | bulaşık değil miymişsin? |
o (he/she/it was) | bulaşıkmış | bulaşık mıymış? | bulaşık değilmiş | bulaşık değil miymiş? |
biz (we were) | bulaşıkmışız | bulaşık mıymışız? | bulaşık değilmişiz | bulaşık değil miymişiz? |
siz (you were) | bulaşıkmışsınız | bulaşık mıymışsınız? | bulaşık değilmişsiniz | bulaşık değil miymişsiniz? |
onlar (they were) | bulaşıkmışlar | bulaşık mıymışlar? | bulaşık değilmiş(ler) / değillermiş | bulaşık değil miymişler? |
conditional | ||||
positive, declarative | positive, interrogative | negative, declarative | negative, interrogative | |
ben (if I) | bulaşıksam | bulaşık mıysam? | bulaşık değilsem | bulaşık değil miysem? |
sen (if you) | bulaşıksan | bulaşık mıysan? | bulaşık değilsen | bulaşık değil miysen? |
o (if he/she/it) | bulaşıksa | bulaşık mıysa? | bulaşık değilse | bulaşık değil miyse? |
biz (if we) | bulaşıksak | bulaşık mıysak? | bulaşık değilsek | bulaşık değil miysek? |
siz (if you) | bulaşıksanız | bulaşık mıysanız? | bulaşık değilseniz | bulaşık değil miyseniz? |
onlar (if they) | bulaşıksalar | bulaşık mıysalar? | bulaşık değilseler / değillerse | bulaşık değil miyseler? |
Synonyms
- kirli
References
- Redhouse, James W. (1890), “بولاشق”, in A Turkish and English Lexicon, Constantinople: A. H. Boyajian, page 408
- Avery, Robert et al., editors (2013) The Redhouse Dictionary Turkish/Ottoman English, 21st edition, Istanbul: Sev Yayıncılık, →ISBN, page 199